Bir Şehir
Bir kaç yokuş tırmandım bir iki dönemeç döndüm ve yürüdüm
burnumun doğrusuna yürüdüm yürüdüm
bir kapı açıldı girdim
yitirdim kendimi kendi içimde
bilmediğim bir şehir
görmediğim biçimde evleri
kimi karınca yuvası kimi bomboş
kimi baştan aşağı pencere kimi kör duvar
bir sokağa saptım çamurlu dar eğri büğrü
dönüp dolaştırdı getirdi beni eski yere
asfalt bir caddeyi çıktım bulvar ortası
uzayıp gidiyor tan yerine kadar dosdoğru geniş
bir mahallede yağmur yağıyor
bitişinde güneş
üçüncüsünde ayışığı
bir köprü geçtim
yarısında fenerler pırıl pırıl
yarısı kapkaranlıktı
yan yana iki ağaç gördüm
yaprak kımıldamıyor birinde
öbürü kıvrana kıvrana inleyip haykırıyor
bir şehirde bir birine benzemiyor hiçbir şey
insanları bir yana
onların hepsi ikizdi üçüzdü beşizdi onuzdu milyonuzdu
hepsi korkak
hepsi yiğit
hepsi aptal
hepsi akıllıydı
hepsi domuzdu
hepsi melekti.
Nazım Hikmet Ran